Biz

Neoliberal/kapitalist ekonomiye alternatif demokratik, eşitlikçi ve dayanışmacı ekonomilere, işletmelere, örgütlenmelere, faaliyetlere odaklanıyoruz. İşçi denetimi ve işçi özyönetimi üzerine kuramsal ve pratik birikimin çok zengin olduğunu ve açığa çıkarılmayı beklediğini düşünüyoruz. İşçi denetimi kavramı ile işçilerin üretim süreci üzerindeki inisiyatiflerini anlıyoruz. Hem “işçi” hem de “denetim” kavramlarını en geniş anlamıyla değerlendiriyoruz. Sömürülen, ezilen ve dışlanan kesimlerin rekabetçi, hiyerarşik ve yabancılaştırıcı ilişkilere her türden müdahalesini ve dayanışmacı tarzda alternatif denemelerini önemsiyoruz. İşçi denetiminin farklı tonlarını reddetmiyoruz ve kapsıyoruz. İşçi katılımından işçi yönetimine, kooperatiflerden sosyal ve dayanışma ekonomilerine, işçi denetiminden işçi özyönetimine… Nihayetinde çalışanların mülkiyet ve çalışma ilişkilerine her türden müdahalesini mücadelenin bir sonucu olarak görüyoruz. Söz konusu mücadeleyi neoliberal modele ve kapitalist ilişkilere müdahale anlamına geldiği ve daha özgür ve eşit ilişkileri geliştirdiği ölçüde geleceği bugünden kuran bir hareket olarak değerlendiriyoruz. Sendikalardan kooperatiflere, sosyal ve dayanışma ekonomisinden özyönetime farklı kanallardan akan bu mücadeleye kapsayıcı bir gözle odaklanmanın önemine dikkat çekiyoruz. Geçmişte yaşanan sayısız deneyimi olumlu ve olumsuz yönleriyle önemli bir miras olarak görüyoruz. Özyönetimin, doğrudan üreticilerin işleri ve yaşamları üzerinde inisiyatif sahibi olma mücadelesi olarak düşünüldüğünde, insanlık tarihiyle yaşıt olduğu söylenebilir. İşçi denetimi ve özyönetimi ise sanayi kapitalizminin ortaya çıkışından bugüne hem kuramsal hem de pratik anlamda güncelliğini hiç yitirmemiştir. İşçi denetimi ve işçi özyönetimi mücadelesi, ne tarihin tozlu raflarına terk edilebilir ne de marjinal bir tartışma olarak görülebilir. Tersine, bugün, belki de hiç olmadığı kadar güncel bir tartışmadır. Günümüzde -başta Arjantin ve Latin Amerika’da olmak üzere- işçi denetimi ve özyönetimi çerçevesinde birçok deneyime ve bu deneyimlere eşlik eden akademik ve akademi dışı canlı tartışmalara dikkat çekilmelidir. “İşçi denetimi” veya “işçi denetimi araştırmaları”, daha özgür ve eşitlikçi ilişkilere yönelen ve bu temelde başka bir ekonomi ve üretim modeli vizyonuyla mevcut ekonomi modeline ve çalışma ilişkilerine müdahale eden her türden hareketi mercek altına almayı amaçlıyor. Geçmişin birikimini araştırmayı ve günümüzün deneyimlerini/tartışmalarını yakından takip etmeyi amaçlıyor. Bu girişim, mevcut birikimi ve tartışmaları derinleştirebildiği ve zenginleştirebildiği ölçüde ileriki günlerde başka mecralara bir zemin de oluşturabilir. Daha somut olarak, bu girişim, ileriki günlerde kurulacak “İşçi Denetimi Araştırmaları Enstitüsü” için bir ilk adım olarak da düşünülebilir.